26 Temmuz 2009 Pazar

burnunun ucunu gorememek

Ocak ayinda gösterime girecek olan Misafir oyunu keçeleri için tüm ekip bir minibüse dolustuk. Yagmur bardaktan bosanircasina yagiyor. Minibüsümüz eski mi eski bir model. Her yerden su aliyor. Bir de yol boyu sileceklerin sigortasi atmasin mi? Bir süre sonra yagmur solugunu kesti de rahat bir nefes alabildik... Neyse... Kentin dev bloklarindan yemyesil bir düzlüge çikmak nasil rahatlatici anlatamam. Beldenin meydanina geldigimizde Fikret dostumuz karsiladi bizi. Ilk durak: Tire Sali Pazari... Sali Pazari'nin karmasik sesleri karsiliyor bizleri. Tezgahlarin üstü islanmasin diye her yer tente ve branda... Tentelerin üstünde biriken sular birden bosalinca sirilsiklam oluyorsunuz. Bu rengarenk el sanatlari, sebze, meyve panayirinda tentelerin uçmamasi için, tente iplerine baglanan sivi sabun dolu plastik bidonlar insanimizin yaratici zekasini bir kez daha ortaya koyuyor.||Tire Pazari için en dogru tanimlama "bir uçtan bir uca yerlesim" cümlesi. Beldenin orta yerindeki bu pazarin 6 kilometrelik bir alana yayildigini söylüyorlar ya bilemem. Dag köylerinden gelen köylü kadinlara hayran olmamak elde degil. Yagmur çamur içinde hünerli elleriyle el sanatlarini isliyor ve gevrek kahkahalarla gülüp, söylesiyorlar. Daglardan binbir emekle toplanan radikalar, pazilar, isirgan otlari, ispanaklar kapis kapis satiliyor.||Simdiki duragimiz ise çalisma kosullariyla en zor, en yorucu olan zanaatin mekani keçeçi dükkani... Kök boyalarla boyanmis renkli yünlerin büyük bir maharetle hasir üstünde desenlendirilip, üstüne serpilen yünle içiçe geçirildigi, sonra da makinede dövüldügü keçe dükkani rutubet içinde. Bir tarafta yünlerin uçusan masalsi görüntüleri var, bir tarafta da hasir üstüne yeni desenler üreten keçe ustalari... Gece siddetli bir yagis olmus Tire'de. Keçeci Ziya Usta'nin dükkaninda Inci Hanim, dükkanin içine kadar dolan sulari göstererek: "Çok siddetliydi aksam yagis. Her yer akti" diyor. "Tire'de yasiyorsan daminin akmasina katlanmak gerek" diye sesleniyor yan taraftan nalbur ustasi.||Oyun için keçelerden olusan dekor parçalarinin siparisini verdikten sonra, Tire köfte yemek için solugu Çirapazari'ndaki Haci Baba Lokantasi'nda aldik. Mekan kalabalik. Ocak küçücük ama ustanin hünerine diyecek yok dogrusu. Yanlari tereyagina bulanmis, ocaktaki alevi azdiran kararmis tavalarin içine atiliyor meshur Tire köfteleri.||Tire köftesi yapmak için dana etinden yapilan köfte kiymasini tütün sislerine benzer demirlere tuz yardimiyla tutturmak gerekiyor. Köfteler insanin serçe parmagi gibi sekillendirildikten sonra odun kömürü mangalinda izgara yapiliyor. Tereyaginda hafif ateste isitilan köfteler, hafif kizartilmis minik domates parçalari ve bir tutam maydanozla servise çikiyor. Koyun yogurdu, yesil otlarla bezeli salata ve kurutulmus kirmizi biber, köftenin lezzetini arttiran yardimci unsurlar... Tire'nin ünlü tuzsuz lorunun üstüne dökülmüs karadut reçelini ise yemeye doyamadik.||Yolumuzun üstünde hünerli elleri nasirli, semer ustalari var. Semer ustalari zanaatlarinin unutuldugundan dert yaniyor. Ayni dert, küçücük tezgahinin isten kararmis kapkara görüntüsü içinde kalakalmis kalayci ustasi içinde geçerli. Hükümetin zaman yitirmeden Tire'deki zanaatlari koruma altina almasi gerekiyor. Ancak, siyasetçilerimiz, insanin kafasina ne tür basörtüsü takarim, türbani okullara nasil sokarim diye ugrasmaktan burnunun ucunu göremiyor ve güzelim el sanatlari günün kosullarina yenilip, bir bir yok oluyor...||15.12.20072414368|2007-12-08|Katilmayanlar anlayamaz bunu'2400142|2007-12-01|Müzikaldeki hayalet'2384172|2007-11-24|Küresel isinma ve son flamingolar'2353946|2007-11-10|Yarin yanagindan gayri'2337367|2007-11-03|Tiyatro bosaltma hükümleri'2321462|2007-10-27|Brecht günü'2306330|2007-10-20|Hüznün kadin halleri'2289903|2007-10-13|Çogaltin alkislarinizi...'2275437|2007-10-06|Hos seyirler ola!..'2263738|2007-09-29|Düsü olmayan bir yasama direnmek...

Tente ve Gölgeleme

19 Temmuz 2009 Pazar

sigara yasagina cin gibi semsiye formulu

Türkiye`nin ünlü semsiyecisi Celal Birsen, özellikle alisveris merkezi, kafe ve restoranlarda müsteri kaybina neden olan sigara yasagi için reçete gelistirdi. Sabit veya seyyar bir tavani ve çadir, tente, güneslik dahil tavani bulunan bütün alanlarin kapali alan sayilmasi üzerine Celal Birsen, `kuleli semsiye` üretimine girdi. Sirket, restoran ve oteller için ürettigi günes semsiyelerinin çatilarini özel bir kapakla açti, açik bölüme de günes enerjisiyle çalisan bir havalandirma sistemi yerlestirdi. Böylece tentenin altinda otururken yükselen sigara dumani, havalandirmanin da etkisiyle üstteki bosluktan çikiyor, semsiyenin çatisindaki açiklik, o bölgeyi `kapali alan` olmaktan kurtariyor.||Türkiye`nin 23 yillik semsiyecisi Celal Birsen`in ikinci kusak temsilcisi Recep Birsen, Çorlu`daki fabrikanin Ar-Ge merkezi araciligiyla yeni alanlara girdiklerinden söz ederken, tenteler için gelistirdikleri çözümü de anlatti. Bu sistemi, halen üzeri kapali tentelerden tamamen vazgeçmeden, mevcut modeller üzerinde degisiklik yaparak da kurabileceklerini anlatan Birsen, `Böylece mevcut yatirimlar da çöpe gitmeyecek` dedi. Sirket simdiden Istinye Park Masa Restoran, Gloria Jeans cafe`ler, Papa Johns Pizza ve Burger King zincirleriyle anlasmis.||PIRLANTALI SEMSIYE||Celal Birsen`in fabrikasinda simdilerde 30 Ekim-2 Kasim tarihleri arasinda Istanbul`da düzenlenecek Milyonerler Fuari`nin hazirliklari var. Sirket, bu fuarda iddiali bir standla yer alacak. Seda Sayan`a Swarovskili, Sibel Can`a pirlantali semsiye üreten sirket, fuarda Paris Hilton için ürettigi pembe kumastan ve degerli taslarla süslü semsiyeyi sergileyecek. Çünkü bundan sonraki is planlarinda kisiye özel semsiye üretmek de önemli yer kaplayacak.||`Obezite artti, 200 kiloyu tasiyan sezlong üretecegiz`||SADECE semsiye üreterek ünlenen, ancak küresel isinmanin yagmurlari azaltmasiyla günes semsiyelerine de agirlik veren sirketin, 2009 planlari da çok yenilikçi. 140 model, 1400 renkte, yilda ortalama 3 milyon adet semsiye üreten ve 42 ülkeye ihracat yapan Celal Birsen, otel, restoran ve tatil köyleri için günes semsiyeleri üretirken, dis mekân mobilyalari pazarinda yasanan boslugu fark etmis. Önümüzdeki yildan itibaren 5 yil solmama garantisi verecekleri ve 200 kilograma kadar agirlik tasiyabilen sezlonglar üretilecek. Bu talep de kilolu müsterileri için sezlong bulma sikintisi yasayan Antalya`daki turizmcilerden gelmis.||Birsen, `Tüm dünyada bu kadar obezite varken, artik sezlonglarin, sandalye ve kanepelerin de tasima gücü önem kazaniyor` diyor. Sirket ayrica Almanya`dan ithal edecegi Rattan malzemesi ile Türkiye`de bahçe mobilyalari üretecek. Bu malzeme seritler halinde ithal edilecek, Istanbul`daki isçiler bu seritleri elde örerek koltuga, masaya dönüstürecek. Bir isçi günde iki koltuk üretme kapasitesine sahip.||Yasak, statlarda daha ilk günden delindi||19 Mayis 2008`de çikan yasayla sigara yasaginin oldugu yerler arasinda spor alanlari da girdi. Futbol sezonunun açilisiyla yasagin birçok yerde oldugu gibi stadyumda da delindigi görüldü. Cumartesi aksami Turkcell Süper Lig`in açilis maçinin oynandigi Ali Sami Yen Stadi`nda basin tribünün önünde bulunan Galatasaray kulübüne ait yerde puro ve sigara dumanlari 90 dakika boyunca tüttü. Numarali, kapali ve açik tribünlerde de birakin yasaga uymayi haberi bile olmayanlar vardi. Bilenler de `Nasil olsa bir sey olmaz` diyerek sigara ve purolarini içti. Ayrica Istanbul`daki vapurlarda da yasak uygulanmiyor. Özellikle Bogaz vapurlarinda sigara içenler uyarilinca da sözlü tartismalar yasaniyor.||Kanun Ne Diyor?||Kapali bütün spor alanlarinda sigara yasak.||* Üstü açik stadyumlarda ise yüzde 25`i geçmeyecek sekilde, bölüm ayrilacak.||* Kulüpler, açik tribünlerde bölüm ayiracak.||* Bu alan disinda da tribünde yasak||* Sigara içene 62 YTL ceza, kulübe ise 500- 5000 ytl arasi para cezasi var.||BU BÖLÜMLER KAPALIYDI... Celal Birsen`in otel ve restoranlar için ürettigi günes isigina dayanikli semsiyelerinin üzeri daha önceleri kapaliydi... KULE EKLENINCE HAVA ALACAK... Kuleli semsiyelerin aradaki bosluguna havalandirma sistemi kuruldu. Semsiye alti kapali alan olmaktan kurtuldu.   Sabah

Tente ve Gölgeleme

7 Temmuz 2009 Salı

kundakcinin izi suruluyor

Alman polisi süpheli avinda||Almanya'nin Ludwigshafen kentinde 10 Türk'ün feci sekilde can verdigi yanginla ilgili sorusturma sürüyor. Yurtdisinda yasayan Türk vatandaslarindan sorumlu Devlet Bakani Mustafa Said Yazicioglu, arastirma yapmak üzere Almanya'ya gitti. Uzmanlar kundaklama ihtimali üzerinde duruyor. 03'te||Bu fotografi çeken anlatti : Yüzlerdeki dehseti gördüm||Almanya'nin Ludwigshafen kentindeki yanginda asagiya atilan ve bütün dünyayi soke eden bebegin fotografini çeken Rene Werse, 'Herkes panikteydi' dedi.||On Türk'ün yanarak feci sekilde can verdigi Ludwigshafen kentindeki yanginda binadan asagiya atilan bebek fotografini çeken fotografçi izlenimlerini anlatti. Bütün dünyayi soke eden fotograflarin sahibi Rene Werse'Eve dogru geçtigimde hiçbir sey görünmüyordu, dumanin kokusu da yoktu ancak o zaman balkonlarda ve pencerelerde çok insan gördüm. Bagiriyorlar ve camlari kiriyorlardi. Binanin içinde yasanan dram, disardan o kadar net görünmüyordu. Sadece insanlarin yüzlerinde tam bir panik ve dehset ifadesi vardi' dedi. Ingiliz The Guardian gazetesi'ne izlenimlerini aktaran fotografçi Rene Werse olaydan büyük üzüntü duydugunu, ancak otomatik olarak fotograf çekmeye basladigini söyledi. Ölenlerin yakinlarina bassagligi dileyen 43 yasindaki web tasarimcisi ve spor fotografçisi olan Rene Werse fotografi, görevli olaraka gittigi karnaval dönüsü çektigini de sözlerine ekledi. Werse'nin 'Mucize Bebek' fotograflari bütün dünya ajanslari tarafindan yayinlandi, bir çok gazetede yer aldi.||Spor fotografçisi olan Rene Werse'nin objektifinde 8 aylik Onur'un mucize kurtulusu tüm dünya basininda yer aldi.||Bebegin amcasi Kamil Kaplan: Onur'u öptüm asagi attim||Onur bebegi, kurtulmasi için asagi atanin amcasi oldugu belirlendi. Kamil Kaplan(36) 'Bebegi öptüm ve pencereden asagiya attim' dedi. Kaplan olayi söyle anlatti: 'Iki kiz kardesim ve kayin biraderim pencerede duruyorduk. Bebek benim yegenim Onur'dur. Onu asagiya birakmak son sansti. Binanin önünde bir polis duruyordu. Gözlerine baktim ve iyi olacagina inandim. Polis ceketini çikardi ve bir tente gibi önünde tuttu. Onur'u bir kez daha öptüm ve onu asagiya biraktim.' Kaplan ve yaninda bulunan kisiler daha sonra yangindan kurtulurken, Kaplan'in annesi Medine Kaplan ölmüstü.||Ölü sayisi 10'a çikti||Süpheli yanginda ölenlerin sayisi 10'a çikti. Hülya Kaplan, karnindaki bebegiyle feci sekilde can vermisti.||Karnindaki bebekle yandi||Ludwigshafen kentindeki yangin faciasinin ardindan bir dram çikti. Hülya Kaplan yanginda karnindaki 5 aylik bebegiyle birlikte can verdi. Aileden 10 kisinin öldügü Kaplan ailesi, dogustan belden asagisi felçli olan çocuklari Kamil'in tedavisi için Almanya'ya gidip oturma izni almislardi. Kaplan ailesi 18 yildan bu yana gurbette yasamlarini sürdürüyorlardi.||Alman basini: Saldiri miydi?||Bild gazetesi||'Yasiyor - Alev Cehennemindeki Bebek' basligiyla birinci sayfada yayimladigi haberde,yangindan kurtulmasi için pencereden asagiya atilarak Türk kökenli polis Hakki Paker tarafindan kurtarilan 11 aylik Onur'un fotografina yer verdi.||B.Z gazetesi||'Saldiri miydi?' basligiyla verdigi haberde, 2006 yilinin Agustos ayinda da ayni binaya yanici madde atildigini ve suçlularin bugüne kadar yakalanmadigini bildirdi.||Berliner Kurier gazetesi||'Bir Yangin Seytani miydi?' basligiyla verdigi haberde, Aylin ve Bedriye adli kiz kardeslerin yangindan önce bina içindeki merdivenlerin yaninda yangin çikaran bir kisiyi gördükleri yolundaki sözlerini hatirlatti.||Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi||Almanya Içisleri Bakani Wolfgang Schaeuble'nin Türkiye'de yanginla ilgili olarak yaptigi açiklamalara yer verdi. Basbakan Erdogan'in kendisinden olay yerine Türk uzmanlarin gönderilmesine izin verilmesini rica ettigini belirten Schaeuble, ' Alman makamlarina duyulan güvensizligin yersiz oldugunu bilmemize ragmen Türk hükümeti bunu yapabilir' dedi.||Die Welt gazetesi||Die Welt gazetesi de 'Türk Güvensizligi' basligiyla yayimladigi bir yorumda, yanginin sebebinin henüz kesinlik kazanmadan Türkiye'nin kendi uzmanlarini olay yerine göndermek istemesinin, Alman makamlarina duyulan güvensizlikten ya da bazi olaylarin gizlenecegi endisesinden kaynaklandigini belirtti.||NEDEN||Ludwigshafen'deki Kaplan ailesine ait evde çikan yagindan sonra binanin önü Türk ve Almanlar tarafindan birakilan çiçeklerle doldu. Almanca'Neden' yazisi ise olayla ilgili irkçilik ve kundaklama süphelerini hatirlatti.||Bakan Yazicioglu olay yerine çelenk birakirken Alman Bakan Böhmer'de yanindaydi.||Bakan Yazicioglu çelenk koydu||Yurt disindaki Türklerden sorumlu Devlet Bakani Mustafa Said Yazicioglu, Alman Devlet Bakani Maria Böhmer ile birlikte yanan binanin önüne çelenk koydu. Yazicioglu, daha sonra Mevlana Camisinde vatandaslarla düzenledigi toplantida, yangindan duydugu üzüntüyü aktararak, 'Irkçi yaklasimlar sikinti veriyor' dedi. Yakinlari ölen aile fertlerine bassagligi da dileyen bakan Yazicioglu, 'Sabotaj olayi varsa hiçbir sekilde saklanmadan aydinlatilmasi gerekir. Bu olayin sonuna kadar takipçisiyiz' dedi. Öte yandan bakan'la gelen 7 kisilik heyet incelemelerde bulundu.||Gaziantep'te yas var||Almanya'daki yanginda yakinlarini kaybeden Gaziantep'li aileler büyük aci yasiyor. Gaziantep Valisi Süleyman Kamçi ve Alay Komutani Albay Ali Tapan'in bas sagligi ziyaretinde fenalasan yas evindeki kadinlara 112 acil servis elemanlari müdahale etti. Valisi Süleyman Kamçi, Almanya'daki yanginda hayatini kaybedenlerin cenazelerinin pazar ya da pazartesi günü getirilebilecegini söyledi.

Tente ve Gölgeleme